Ayşelere Kelimesi Nasıl Yazılır? Toplumsal Yapılar ve Dilin İlişkisi Bir Sosyolog Olarak Toplumsal Yapılar ve Dil Üzerine Düşünceler Toplum, her bir bireyi şekillendiren, varoluş biçimini belirleyen bir ağdır. Bireyler, bu ağın içerisinde sadece varlık göstermez; aynı zamanda onu oluşturur ve sürekli olarak yeniden şekillendirir. Dil, toplumun hem bir yansıması hem de biçimlendiricisidir. Her kelime, sadece bir anlam taşımaz; aynı zamanda o kelimenin kullanımı, toplumsal yapıları, normları, değerleri ve cinsiyet rollerini de yansıtır. Bugün, dilin toplumsal işlevini ve toplumsal cinsiyet rollerinin dil üzerindeki etkisini tartışırken, gündelik yaşamda sıkça karşılaştığımız bir kelime üzerinden ilerleyeceğiz: Ayşelere. Kelimenin doğru yazımı, belki de sosyal normların…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Pimapenin Üstten Açılmasına Ne Denir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan Davranışlarını Çözümlemeye Çalışan Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Her gün rutin olarak karşılaştığımız nesnelerin, bazen hiç farkına varmadığımız derin psikolojik anlamlar taşıdığına inanırım. Pimapen pencere, evlerimizin vazgeçilmez unsurlarından biridir; ama onun üstten açılmasına dair dikkatli bir gözlem, farklı bir bakış açısını ortaya koyabilir. Bu, sadece bir pencere mekanizması meselesi mi? Yoksa aslında insanın çevresiyle kurduğu ilişkiyi, kendini dış dünyaya nasıl açtığını ve bu açılma sürecinin içsel dünyasını nasıl etkilediğini anlamamıza yardımcı olabilecek bir metafor mu? İşte tam da bu noktada, pimapenin üstten açılmasına odaklanarak, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden bir…
Yorum BırakAnadolu Nasıl İslamlaştı? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak, tarihi bir dönüşümü incelemek, çoğu zaman bizim günlük yaşamımıza dair pek çok şeyin de ışık tutmasına yardımcı olur. Anadolu’nun İslamlaşması, sadece dini bir dönüşüm değil, aynı zamanda toplumların zihinsel, duygusal ve sosyal dinamiklerini şekillendiren bir süreçti. Peki, bir halk nasıl olur da yüzlerce yıl süren bir gelenekten ve inançtan farklı bir dünya görüşüne kayar? İnsanlar bu tür büyük değişimlere nasıl tepki verir ve bu süreç onları nasıl değiştirir? Bu yazıda, Anadolu’nun İslamlaşma sürecini psikolojik bir perspektiften inceleyerek, insanların bilişsel, duygusal ve sosyal düzeyde nasıl bir dönüşüm…
Yorum Bırakİbranice Zor Bir Dil Mi? Eğitimsel Bir Bakış Açısı Öğrenmenin dönüştürücü gücüne her zaman inanmış bir eğitimci olarak, her dilin, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir kültürün ve düşünme biçiminin yansıması olduğunu düşünüyorum. Dil öğrenmek, sadece kelimeleri ezberlemekten çok, bir düşünme tarzını ve bir yaşam biçimini içselleştirmektir. Her dil, bireyi hem kişisel hem de toplumsal açıdan dönüştüren bir süreçtir. Bu yazıda, İbranice dilinin öğrenme sürecini pedagojik bir perspektiften ele alarak, dil öğreniminin zorluklarını ve bu zorlukların nasıl aşılabileceğini tartışacağım. İbranice Dilinin Yapısal Zorlukları İbranice, özellikle Latin alfabesi kullanan dillerden farklı bir yapıya sahiptir. Hem harf yapısı hem de…
Yorum BırakKas Kasılma Çeşitleri Nelerdir? — Üç Başlıkla Anlatıp Geçenlere Bir İtiraz Sahi, hâlâ kas kasılmalarını “izometrik–izotonik–izokinetik” diye üçlü menüye indirgemeye devam mı ediyoruz? Kusura bakmayın ama bu anlatı hem eksik hem de antrenman sahasının gerçeklerini ıskalıyor. Bugün size ders notu ezberletmeye değil, ezberi sorgulatmaya geldim. Çünkü kaslarımızın işi, bir slayta sığacak kadar basit değil; bağlama, hıza, yüke ve sinir sistemi komutlarına göre her an başka bir kimliğe bürünüyor. “Üç tür” diyene gülümseyin; sonra eksantrik gerilimi, hız–kuvvet ilişkisini ve esneme–kısalma döngüsünü sorun. Cevaplar kısılmaya başlıyorsa, mevzu sandığınızdan derin demektir. Önce Efsaneyi Yıkalım: “Üçlü Paket” Neden Yetersiz? Popüler anlatı şunu söyler: İzometrik…
Yorum BırakTavuk Alma Adeti Kime Ait? Kültürler Arası Bir İnceleme Dünyadaki her toplum, kendine özgü gelenekler ve ritüellerle şekillenir. Bu gelenekler bazen günlük yaşamın bir parçası olurken, bazen de toplumun kültürel kimliğini pekiştiren derin sembolizmler taşır. “Tavuk alma adeti” de, birçok farklı kültürde farklı anlamlar ve işlevler barındıran bir gelenektir. Peki, bu adet kime aittir ve neden bu kadar yaygındır? Bu yazıda, tavuk alma adetinin kökenlerine, ritüel anlamlarına ve toplumsal bağlamlarına antropolojik bir perspektiften bakacağız. Kültürlerin çeşitliliğini merak eden bir antropolog olarak, geleneklerin nasıl insan yaşamını şekillendirdiğini ve anlamlandırdığını keşfedeceğiz. Tavuk Alma Adeti: Sosyal ve Kültürel Bir Ritüel Tavuk alma adeti,…
Yorum BırakKısa cevap: Rivayete göre Karun’un serveti, kibriyle birlikte “yerin dibine” gömüldü; bazı halk anlatılarında ise “bir yerlerde saklı” olduğu söylenir. Gerçek şu: Asıl mesele hazine haritası değil, hazinenin zihinlerde, sistemlerde ve eşitsizliklerde nasıl saklandığıdır. Karun’un Serveti Nerede? Hazine Sandığından Çok Daha Derin Bir Soru “Karun’un serveti nerede?” sorusunu yalnızca bir define avının heyecanına indirgeyen her yaklaşım, bizi asıl tartışmadan uzaklaştırıyor. Servetin koordinatlarını sormak kolay; zira “nerede?” sorusu, güçle kurduğumuz sorunlu ilişkiyi görünmez kılar. Oysa Karun anlatısı, zenginliğin kutsanması ile çöküşün kaçınılmazlığı arasındaki gerilimi gösterir. Servet, bir kasada saklanan altınlar değil; toplumdan koparılan payın, görmezden gelinen emeğin ve meşrulaştırılan ayrıcalığın adıdır.…
Yorum BırakKelimelerin Gücüyle Bir Yolculuk: Semiha Şahin Kimdir? Edebiyat, insan ruhunun aynasıdır. Kelimeler, yalnızca seslerden ibaret değildir; bir çağrının, bir duygunun, bir kimliğin yankısıdır. Her yazar, kendi iç sesini kâğıda dökerken aynı zamanda bir çağın tanığı, bir toplumun vicdanıdır. İşte tam da bu noktada, Semiha Şahin ismi yalnızca bir gazeteciyi değil, anlatının gücüne inanmış bir kalem erbabını temsil eder. Onun varlığı, haberin sınırlarından taşarak edebiyatın derin sularına ulaşır. Anlatının İçinde Bir Kadın: Semiha Şahin’in Söylem Evreni Semiha Şahin, Türkiye’de televizyon haberciliğinin ötesinde bir anlam taşır. Onu yalnızca bir ekran yüzü olarak görmek, anlatısının derinliğini inkâr etmek olur. Onun sesi, sabırla örülmüş…
Yorum BırakKardiyomiyopati Tehlikeli mi? (Hikâyeli, Samimi ve Bilgilendirici) Akşamüstü ışığı pencereden süzülürken, küçük bir kafenin arka masasında iki kişi buluştu: Mert ve Elif. Hikâyelerini paylaşmak isteyen bu ikili, aslında aynı sorunun etrafında dolaşıyordu: “Kardiyomiyopati tehlikeli mi?” Mert’in bakışlarında çözüm arayışı, strateji ve plan; Elif’in sesinde empati, ilişkilerin iyileştirici gücü ve kalbe dokunan sözler vardı. “Bu meseleyi adım adım çözelim,” dedi Mert, not defterini açarak. “Tanım, belirtiler, türler, riskler, testler ve tedavi seçenekleri.” Elif yumuşak bir gülümsemeyle ekledi: “Önce soruyu soran kalbi duyalım. Korku var, belirsizlik var. Anlatınca hafifliyor insan.” — Kardiyomiyopati Nedir? (Kalp Kasının Hikâyesi) Kardiyomiyopati, kalp kasının yapısında veya işlevinde…
Yorum BırakKardeş Okul Projesi Nedir? Romantik Bir Hayal mi, Eşitsizliği Parlatan Bir Vitrin mi? Kusura bakmayın ama “Kardeş Okul Projesi” dendiğinde aklıma ilk gelen şey dayanışma değil, parlatılmış bir vitrin. Evet, kulağa hoş geliyor: Güçlü okul, imkânı sınırlı olan okula “kardeş” oluyor; birlikte etkinlikler, kitap kampanyaları, teknoloji desteği… Peki bu hikâyenin görünmeyen yüzünde ne var? Neden bu kadar iyi niyetli bir çerçeve, sahada çoğu zaman sürdürülebilir bir sonuç üretmiyor? Bu yazı, tam da bu konforlu anlatıyı dürtmek için var. Kardeş okul projeleri iyi hissettirebilir, ama iyi hissetmemiz tek başına kalıcı etki demek değildir. Kısaca: Kardeş Okul Projesi Nedir? Kardeş okul projesi;…
Yorum Bırak